Yaklaşık on bin yıllık bilinen kesintisiz hayatı, eşsiz coğrafyası, bereketli toprakları ile Anadolu, Asya ile Avrupa’nın birleşme noktası; Selçuklu ve Osmanlı devletleriyle Cumhuriyet Türkiye'sinin doğduğu topraklardır. Anadolu Mutfağı, Hititlerden günümüze bize miras Orta Anadolu, doğunun mistik tatlarının zirveye ulaştığı Doğu ve Güneydoğu Anadolu, sağlıklı hayat trendlerinin baş tacı Ege ve Akdeniz’in yanında katıksız batılı Trakya ve Orta Asya’daki atalarına göndermede bulunan Karadeniz’in oluşturduğu kültür coğrafyasındaki yemeklerin üst bir çıtadan sunuluşudur. Anadolu mutfağı, büyüleyen derinliği içinde; gözünüzü, gönlünüzü açan binlerce yıllık lezzetleri ile keşfedilmeyi bekleyen büyük bir hazine. Anadolu’da hâlen izlerini gördüğümüz, törensel yemekler aynı zamanda bu topraklarda yemeğin sadece karın doyurmaya dönük bir işlem olmaktan çıkarak bir hayat tarzı olduğunu teyit eder.
Anadolu’da birçok yemeğin imkânsızlıklar çerçevesinde ortaya konduğu gerçeği ile hareket ettiğimizde ve maalesef sözlü tarih kapsamında kalması sebebi ile Anadolu mutfaklarında bir standarttan bahsedebilmek bugün itibarı ile mümkün görünmüyor. Yedi bölge olarak adlandırdığımız topraklar üzerinde bilinen yaklaşık dört bin ve üstü reçete olması kuvvetle muhtemeldir. Bu yemeklerin bir kısmı için varyasyonlardan bahsedilse bile temel olarak ayrı malzemeler ve farklı pişirme teknikleri ile çok geniş bir mutfak çeşitliliğinden bahsetmek mümkün olacaktır. Lezzet en basit şekli ile onu oluşturan ürünlerin yetiştirildiği toprakları tanımaktan başlar, saklama incelikleri, pişirme usulleri, yemeğin tabakta sunuluşu ve o yemek için kurulan sofra ile son bulur. Doğru anlatılırsa her lezzet gerçek bir hikâyedir. Yaşadığın ülkenin her değeri aslında sana ait olan bir değerdir. Yeter ki farkında ol. Artık yükselen ve yükselecek değerin; gerek nefaset gerek lezzet ve gerekse çeşitlilik açısından oldukça gelişmiş olan Anadolu Mutfağı olduğundan kuşkum yok.
Ekti Biçti Pişirdi
Anadolu’da hayatın kendisidir mutfak. İşte bu tutkunun mutfak sanatına dönüşmesinin en leziz örneğidir Tadında Anadolu.2013 yılında The Daily Meal tarafından dünyanın en iyi havalimanı restoranları listesinde gösterilen Tadında Anadolu’nun en büyük tutkusu Anadolu mutfağının kültür mirasını korumak, eşsiz lezzetlerini nesiller boyu yaşatmak ve sevilen bu lezzetleri geçmişten günümüze tüm tazeliğiyle müşterilerinin damak tadıyla buluşturarak dünya mutfakları arasındaki ününü perçinlemek. Muhsin Ertürk, Tadında Anadolu konsepti içinde bu düşünce ve misyonu yaşatan mutfak orkestrasının şefi. 1984 Tokat doğumlu Muhsin Ertürk, Tokat Anadolu Otelcilik ve Turizm Meslek Lisesi’nden mezun olduktan sonra çeşitli otel zincirlerinde kariyerini sürdürdü. 2006’da Ankara Balıklı Bahçe Restoran’da “Executive Chef 'liğe yükseldi. Ertürk ilk yükselişini 2009’da İstinye Meyyali Restoran’da oluşturduğu “Modern Türk Mutfağı” konseptiyle gerçekleştirdi. 2010 yılında BTA bünyesinde göreve başlayan Ertürk, hâlen Tadında Anadolu markalarının merkez mutfak şefi olarak çalışmaya devam ediyor.
Tadında Anadolu’da Şef Ertürk için yola çıkış noktası; nice uygarlıkların beşiği Anadolu’nun her ocağında ayrı tüten eşsiz yemeklerinin daima hatırlanması. Ertürk bu çerçevede, BTA şemsiyesi altında sıra dışı bir konsept olan Tadında Anadolu projesine başladığı ilk günden bu yana, Anadolu’nun 500’den fazla geleneksel yemek reçetesini bir araya toplayarak inancını pekiştirdi. Servis edilen her bir yöre yemeğinin özgün tarifine sadık kalınarak mevsiminde pişirilmesini sağladı. 600’ün üzerinde yöresel ürünü, yerel üreticisine destek olmak üzere yerinden temin ederek hakiki lezzetleri arayan herkesin zahmetsizce ulaşması için bir araya getirdi. Unutmak kaybetmektir. Domatesin kokusunu, karpuzun çekirdeğini, patatesin lezzetini kaybetmek. Oysa hatırlamalısın ki ayırt edebilesin, seçebilesin. Hatırlamalısın ki özgürleşebilesin. Şef Muhsin Ertürk aynı zamanda Anadolu mutfakları kültür mirasını nesilden nesile taşımak için Anadolu Mutfağının İncileri serisinin ilk kitabı olan Anadolu Mutfağı ile sizlerle buluşuyor. Kendisini mutfak konusunda yetiştirmiş, kanıtlamış, mutfağın hem teorik hem de pratiğini kavramış doğru ağızlar konuşunca umutlanıyorsunuz. Artık şef deyince aklınıza sadece yemek yapan değil mutfağın geleceği adına karar vericiler gelsin.